koluma taktığım
kahpe kırıtmaların
iç gıcıklayıcı serüveni gibi
yağmurun tıpırtısı işler yüreğime
-bir senfoni
şimdi kulağımda-
karaktersiz gecelerde
bir yay gibi gerginken
kurumuş ruhuma
döl yağmurları serpen 'sen'
inkara yertenirken dilin
-bakire bir telaş
kasabanın kıyı şeridinde-
bedenim tahliyesini istiyorken
yasak bir peronda
becermeye çalışırken sevişmeyi
ansızın geceyi bölen
çıngıraklı kadın kahkahası
karanlığın kollarında haykırıyor
-bir sevişmenin
sahte vebali gidişlerinde-
inlemelerin sessiz harfsizleştiği
geceden sıyrılır eski bir çığlık
telaşlı ayak sesleri eksilir birer birer
oysa şehir karanlığı giyindiğinde
kaybetmiştir bakirliğini
-kokulu gecelerin
ıslak bedenleri
utangaç bir gecenin
bacak arasında-
gecenin sessizliğinde
kırbaçlanan çocukluğum bir yanda
tecavüz ettiğin duygularım bir yanda
ardı arkası kesilmeyen sevişmelerimiz
-dilimin ucunda
yankılanır-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder