Bu Blogda Ara

30 Eylül 2010 Perşembe

şehvetin öznesi oldun tenimde

koluma taktığım
kahpe kırıtmaların
iç gıcıklayıcı serüveni gibi
yağmurun tıpırtısı işler yüreğime

-bir senfoni
şimdi kulağımda-

karaktersiz gecelerde
bir yay gibi gerginken
kurumuş ruhuma
döl yağmurları serpen 'sen'
inkara yertenirken dilin

-bakire bir telaş
kasabanın kıyı şeridinde-

bedenim tahliyesini istiyorken
yasak bir peronda
becermeye çalışırken sevişmeyi
ansızın geceyi bölen
çıngıraklı kadın kahkahası
karanlığın kollarında haykırıyor

-bir sevişmenin
sahte vebali gidişlerinde-

inlemelerin sessiz harfsizleştiği
geceden sıyrılır eski bir çığlık
telaşlı ayak sesleri eksilir birer birer
oysa şehir karanlığı giyindiğinde
kaybetmiştir bakirliğini

-kokulu gecelerin
ıslak bedenleri
utangaç bir gecenin
bacak arasında-
gecenin sessizliğinde
kırbaçlanan çocukluğum bir yanda
tecavüz ettiğin duygularım bir yanda
ardı arkası kesilmeyen sevişmelerimiz

-dilimin ucunda
yankılanır-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder