Bu Blogda Ara

20 Temmuz 2010 Salı

Düşüncelerim gizeminin etek uçlarında...

Her dokunuş yeni bir başlangıçsa dokun bana
Cümlelerim kopuktur kendimi ifademin fakiriyim
Bu yüzden hep başına buyruktur panik atak hallerim
Sözlerim sorguya çeker beni
Susturulmuş sesin inletsin içimi zar atsın kulağım tüm seslere
Sıfırlanan dolara endeksli sevgiler seyrederken gözlerinde
Beraber idamlık hayaller kuralım düşlerle girelim yasak yerlere
Tutkularım sana fırından yeni çıkmış bir dilim ekmek lezzetinde
Aklım soydu seni dokunuşun tenimde hala asılı
Bedenim iyice kıvranıyor kirlenmiş yatakta terbiye edilmeyi bekliyor
İçimde eski zamanlardan kalma sevişme kokuları
Geçiyorduk ıslak bedenlerimizle ilgisiz kapılarından
Küfürbaz kelimeler kahpe dünyaya söverken bir ses okşadı kulaklarımı
Aydınlık odalara bıraktım ruhumu
Sancılı günler geçiriyorum doğum ya da ölümün orta yerine sıkıştım
Bir paranoya dolanıverdi ağlayan bir palyaçonun papyonuna sesimi çıkaramadım
Okuduğum kitabın ayracı çevrilmeye hasret sayfaları bekliyordu
Hacmi geniş acılar işkence avutuluşları oynuyordu gereksiz yanlarım
Beynimde konuşmayı bırak artık çek damarlarımda gezinen varlığını
Hala hızla atıyorken yokluğunun kalbi bende

-misafir ağırlıyorsun tek odalı loş gecende-

Dilime bir cümle gelir belki damdan düşer gibi
Belki şımarık bir çocuğun istediği oyuncak gibi
Belki gizlendiği kuytulardan çıkar gibi
Bir cümle geliverir dilime söyleyim dedim söylemek istedim dilimde kilitlendi

-gölgene duyduğum aşktan bihabersin sen-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder