Bu Blogda Ara

20 Temmuz 2010 Salı

Pure Love

İnfialsin en derin namlularda
Bakışlarında ki çılgın intihar
Arzuya aralanan dudaklar gibi titrekti
Çokça istekli ama biraz da ürkekti
Dul saatlerde pervasız karabasanlara inat
Çok kelebek biriktirdim geceye
Tuzlu suyuyla sarhoş dolaştım
Farkına varılmamış bir ağaç gibi büyüdüm
Çıplak bir isimle kaldım hüviyetimde
Aklımı çelmeleyen paranoya sürüyor üstüme üstüme
Sen sancılarında bakire bir telaş
Gece ağır ağır inerken ışığa kesti her yanım
Karınca kadar çalışkandı ellerim yıkılıyordu duvarlarım
Parantez içine alınmış bütün sokaklar
Bulutların beyazlığı günahlarını örtmüş
Bir de baktım ki sulara gölgen düşmüş
Yarım ağızla bağıran martıların ardından
Dağ eteğinin yamaçlarındaki esrik sevişmelerimiz
Terk edilmiş bir kasabanın kıyı şeridinde
Onarırız evvela üşüyen yerlerimizi saflığın iki eli arasında
Tesellisi zor bir aşksızlık dilimindeyim
Gün boyu sözcükler dolaşır aklımda
Soğuk kalp atışları bıraktığın çocukluğumun masumiyetinde
Güneşin artık beni ısıtmadığını bilirim
Kuşlar bu gece yine kanatsız uçacaklar
Bedenim değil işkenceyi çeken umutlarım
Fısıltının apış arasından doğurttular güneşi
Minyatür güzelliklerin karanlığında büyüyen ay
Sürtünüp dudaklarına çıkarken dışarı
Keskin fırtına şakaklarımda
Son arzum sihirli bir dokunuş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder