Bu Blogda Ara

20 Temmuz 2010 Salı

Sönük Ocakta Çayın Demini Almaması Gibi

Yüzümden hariç arka fonda görüyorum seni büyüterek
Hangi mahremiyetin mahrumiyetiydi olanları gizlemeye iten
Karanlık bir sabahın ışıklarında
Gözlerimi her açtığımda
Davetsiz misafir gibi karşımda olursun
Seni görünce bu şehir ki bayramlıklarını giyer
Dalıvermişsin aşkların karmaşasına
Ruhuna bir fatiha okuyarak yeniden dirilen ruhumu şarap kokan kundaklara saracağım
Arkamda rüzgar önümde etten bir duvar yüreğime ve aklıma empoze ettiğin tutarsızlıklar
Ben halen hepsinin ötesinde elimin tersini uzatacak incelikte -sana rağmen-
Kaybettim duygularımı
Sorgulamalarım bitti karar verildi
Koyuverdim yaşanacakların koynuna ben beni
Ses vereceğin günün hasretine dayandıran sabrı hücrelerime düşürüp
Bekleme gücünü damarlarıma sızdıran tütün kokan parmaklarıma kalemi tutuşturup
Uzaklara çok uzaklara gülümsememi sağlayan
sana açıyorum gözlerimi her sabah bir bardak çay soğuyor masamda
Gözlerim dalıp gidiyor gözbebeklerime yüzün düşüyor
Sisli bir sonbaharda kaybolmak vardı şimdi hiç varolmamışcasına
Bomboş dar sokaklarda aklı tecavüze uğramış bir muhabbet kuşuyla
Yüksekten atlayıp intihar girişiminde bulunan denemeyim sadece
Aşkı asitleştirip sen yaktın ellerime
Beynim duygularımı büyük bir hiddetle becerirken sevişmeme kaldığım yerden devam ettim umarsız ve nedensiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder